Saat 04:30’da İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde buluşuyoruz. Gerekli check-in ve bagaj işlemlerimizi tamamladıktan sonra, saat 07:20’de Sun Express Hava Yolları’na ait XQ894 sefer sayılı aktarmasız(direkt) uçuşu ile saat 10:00’da Barselona Uluslararası Hava Limanı’na varıyoruz. Bagajlarımızı alıp pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamlayarak, bizi bekleyen tur aracımıza yerleşiyoruz. Hemen ardından dünyanın en ünlü ressamlarından Salvador Dali’nin doğduğu Figueres kasabasına hareket ediyoruz. Küçük ve sevimli bir kasaba olan Figueres, adeta Salvador Dali ile bütünleşmiş ve ayrı bir anlam kazanmıştır. Buranın önemi sürrealist sanatçı Salvador Dali’nin 1904 yılında burada doğmuş olmasıdır. Dali doğduğu bu yerde bir iz bırakmak ve eserlerini sergilemek için bir müze kurmuştur. Bu müze günümüzde en büyük Dali koleksiyonuna sahip ve her yerini Dali tasarladığı için Dali’nin en büyük yapıtı olarak anılmaktadır. Müzede, Dali’nin farklı teknikler kullanarak yaptığı 4000’den fazla eser bulunmaktadır. Başlıca eserlerin anlatımları ile gerçekleştireceğimiz rehberli Dali Tiyatro Müzesini gezdikten sonra otelimize geçiyoruz. Konaklama Barcelona bölgesindeki otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, İspanya'nın İstanbul'u olarak adlandırabileceğimiz, birçok mimari yapısı ve tarihi değerleri UNESCO tarafından Dünya Mirası Sit Alanı ilan edilmiş, dünyaca ünlü sanatçıların müzelerine ev sahipliği yapan, Gaudi’nin şehri BARCELONA’yı gezmeye başlıyoruz. İnşasına 1882 yılında başlanıp halen yapımına devam edilen ve bitmeyen katedral olarak bilinen, filmlere, romanlara konu olan Sagrada Familia, yine Gaudi’nin ünlü yapıları Casa Mila ve Casa Batllo, Amatller, Lleo Evleri, Montjuic Tepesi, Katalonya Meydanı, 100 bin kişilik kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük, dünyanın 5. büyüğü, aynı zamanda Barselona futbol takımının stadyumu olan Camp Nou (panoramik), Marido de Colom (Kristof Kolomb Anıtı) görüyoruz. Daha sonra, Barcelona’nın en ünlü caddesi olan La Ramblas Caddesi’ne gidiyoruz. Katalonya Meydanı, kafeleri, restoranları, dükkanları ile Barcelona’nın 24 saat yaşayan caddesinde keyifli zaman geçirebilir, alışverişler yapabilirsiniz. Rehberimizin yönlendirmeleriyle Barcelona’nın en otantik bölgelerinden biri olan El Born/Gotik Mahalleleri geziyoruz. Gotik Mahalle Barselona’nın mimari açıdan zengin ve orijinalliğini korumuş en eski semtidir. Barri Gotic’te bulunan mahalle duvarlarının çoğu 19. ve 20. yüzyılın başlarına dayanmakta olup, birçok Roma ve Orta çağ kalıntıları içermektedir. Tarihi atmosferinde ve Labirent sokaklarında dolaşırken, görkemli Barcelona Katedralini görecek ve büyüleyici mimarisine hayran kalacaksınız. Ardından, Avrupa’nın en büyük Barcelona Limanının marinasında oturarak manzaraya karşı kahve içebilir, marina içinde bulunan mağazalarda alışveriş yapabilirsiniz. Konaklama Barcelona bölgesi otelimizde.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Akdeniz’in Costa del Azahar sahillerinde bulunan aynı zamanda “Cominitat Valenciana” özerk bölgesinin başkenti VALENCİA şehrine hareket ediyoruz. Madrid ve Barcelona’ dan sonra ülkenin üçüncü büyük şehri olan, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile de yeryüzünde mutlaka görülmesi gereken yerlerinden Sanat ve Bilim şehri VALENCİA’ya varıyoruz. Şehir turumuzda 14.-15. yy. da yapılmış şehrin en etkileyici katedrali El Micalet Katedrali, Arap–İslam mimarisi tarzında inşa edilmiş Boğa güreşlerinin yapıldığı Arena (Plaza de Toros de Valencia), Dela Virgen, Serranos kapıları olarak bilinen şehrin antik yapılarından Torres De Serranos ve Çan Kulesi, şehrin en ünlü meydanı Mercado Central ve Bilim Şehri Kompleksi (dışarıdan) görülecek yerlerden bazılarıdır. Turumuzun ardından vereceğimiz serbest zaman sonrası otelimize hareket ediyoruz. Konaklama Murcia veya Alicante’deki otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrası, Endülüs’ün incisi GRANADA şehrine hareket ediyoruz. Varışımız sonrası isteyen konuklarımızla, İslam mimarisinin en güzel örneklerinden bir tanesi olan, muhteşem bahçeleri ve inanılmaz güzellikteki süslemeleri ile ELHAMRA SARAYI olacak… Saray turumuz sonrasında, mükemmel manzarası ile San Nikolas Tepesi, eski Arap mahallesi olan Albaicin mahallesi, Morabütün Camii, şehrin ana caddesi Gran Via Caddesi, 15.yy.’da şehri fetheden kraliçenin adını taşıyan Isabel de Catholica meydanı, Granada Katedrali ve eski şehir merkezi görülecek yerlerden bazılarıdır. Turumuz sonrasında vereceğimiz serbest zamanın ardından dileyen misafirlerimizle GRANADA’nın Çingene mahallesi Sacromonte bölgesinde geleneksel kayalara oyulmuş mağara evlerde çingeneler tarafından düzenlenen, Flamenko’nun Endülüs tarzı dans türü olan Zambra danslarını izleyeceğimiz ve geleneksel müziklerini dinleyeceğimiz rüya gibi bir gece programına dahil olacağız. Gece sonrası otele transfer ve konaklama Granada’daki otelimizde.

NOT: Elhamra Sarayı, turumuz esnasında dışarıdan görebilirsiniz. Sarayın iç kısmını görebilmek ve gezebilmek yoğunluk nedeniyle ön rezervasyonlu olarak müze rehberi eşliğinde gerçekleştirilmektedir. Saray içi tura dahil olmak isteyen misafirlerimizin rezervasyonlarını tur hareket tarihinden en geç 1 ay öncesinden acentemizden yaptırmalıdırlar. İsteğe Bağlı Elhamra Sarayı, Müze ve Örenyeri Saray giriş ücreti kapsamında değerlendirilmekte olup, misafirlerimiz tarafından ödenir.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Roma İmparatorluğu döneminde bölgenin başkenti olan CORDOBA şehrine hareket ediyoruz. Endülüs Emevileri döneminde altın çağını yaşamış, İslam kültürünü yansıtan eserlerini ve tarihi dokusunu koruyarak, 1984 yılında UNESCO Dünya Mirasları arasına girmiş CORDOBA şehrini gezmeye başlıyoruz. Tarihi Roma Köprüsü, Roma Kapısı, 2000 yıllık kentin en görkemli yapısı aynı zamanda Dünya’nın en büyük camilerinden olan Kurtuba Ulu Camii, eski Şehir Merkezi (Old Town), Cordoba’nın çiçek sokakları, Eski han ve Yöresel Cordoba Evleri görülecek yerlerden bazılarıdır. Gezimiz sonrasında vereceğimiz serbest zamanın ardından, Andalucia’nın başkenti SEVİLLA şehrine hareket ediyoruz. İspanya İmparatorluğu'nun sömürgelere açılan kapısı olarak bilinen ve her köşesinde sömürgelerden elde edilen zenginliğin izlerinin görüldüğü, SEVİLLA’ya varıyor ve şehir turumuza başlıyoruz. Plaza de Espana, Maria Luisa Parkı, Plaza America, içerisinde Kristof Kolomb (Cristof Colomb)’un mezarının yer aldığı ve dünyanın en büyük üçüncü katedrali Sevilla Katedrali’ni, Katedralin hemen yanı başında Endülüs Emevi Devleti’nin hatırasını taşıyan, katedralin üzerine inşa edildiği camiden günümüze ulaşabilen son parça, Hiralda Minaresini görüyoruz. Endülüs ve Hıristiyan ortak mimarisi ile şekillenmiş Kastilya krallarının sarayı Alcazar, Sevilla Üniversitesi’nin merkez kampüsü olarak kullanılan, eski tütün fabrikası ve günümüzde deniz müzesi olan “Torre del Oro” yani Altın Kule, bir zamanların Çingene mahallesi “Betis Mahallesi” görülecek yerlerden bazılarıdır. Gezimizi tamamladıktan sonra otelimize yerleşiyoruz. Kısa bir dinlenmenin ardından, İSPANYA’ya gelmişken katılmadan olmaz diyebileceğimiz ve sizler için organize ettiğimiz, 2010 UNESCO Somut olmayan Kültürel Miras listesine giren, kökleri Endülüs’e dayanan FLAMENKO eser ve danslarıyla İspanyol kültürünü yaşayacağımız İSPANYOL FLAMENKO GECESİ’ne katılmak için misafirlerimiz ile otel lobisinde buluşuyoruz. Flamenko dansının nasıl ortaya çıktığına dair farklı görüşler olsa da İspanyol ve Endülüs Çingenelerine özgü olduğu inancı dışında, Yahudilerin, Arapların, toplum dışı bırakılmış Hristiyanların kaynaşmasıyla ortaya çıktığı görüşler arasındadır. Özellikle tutkulu, sert ve bir o kadarda romantik tarzıyla gezimize unutulmaz bir anı daha eklemek üzere, eğlence gecesine katılıyoruz. Etkileyici ambiyans ve harika fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz güzel ve unutulmaz gecemizin bitiminde otelimize transfer oluyoruz. Konaklama SEVİLLA’daki otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrası Portekiz’in başkenti Lizbon’a hareket ediyoruz. Arnavut kaldırımlı yolları, renk renk çeşit çeşit desenli seramikleriyle kaplı evleri, lezzetli sosları ve deniz ürünleriyle yapılan yöresel lezzetleri ile meşhur olan Lizbon şehir turumuza ilk olarak coğrafi keşifler zamanında inşa edilen ve Portekiz için sembolik bir özellik taşıyan Belem Kulesi ve Kaşifler Anıtı ile şehrin en önemli sembollerinden de biri  1983 yılında da UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'ne girmiş Jeronimos Manastırı’nın kilise kısmı, görüyoruz. Daha sonra Portekiz’in en büyük şehri olan ve Kaşifler diyarı olarak anılan Lizbon’da şehir turumuza başlıyoruz. Rossio& Praca Do Commercio Meydanları ve şehrin tepesindeki St. Georges Kalesi ‘nin bulunduğu şehrin tarihi bölümü, Santa Justa Asansörü başlıca görülecek yerler arasındadır. Lizbon, Portekiz’de gidilmesi gereken yerler listesinde ilk sıralarda yer almaktadır. Portekiz‘in başkenti olan ve İstanbul gibi 2 yakaya sahip Lizbon, aynı zamanda Avrupa‘nın yıl içerisinde en fazla turist çeken şehirlerinden bir tanesidir. Tarih boyunca Fenikelilerin, Romalıların, Kuzey Afrikalı Müslümanların ve nihayetinde de Portekizlilerin hakimiyetlerinde yönetilen Lizbon, MÖ 1200‘lü yılara uzanan bu tarihi ile birçok tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır. Turumuzun devamında Rossio ve Restauradores meydanlarından geçerek, Lizbon’un Champ Elysee‘si olarak bilinen, kafeleri, kaliteli mağazaları ve restoranlarıyla ünlü Avenida de Liberdade caddesini görüyor ve Lizbon şehrini farklı açılardan keşfetme şansına sahip oluyoruz. Burada vereceğimiz serbest zamanda dileyen misafirlerimiz, şehrin sokaklarında dolaşarak latin ruhunu yaşayabilir veya Portekiz mutfağının birbirinden güzel lezzetlerini tadabilirler. Rehberimizin belirlediği saatte tekrar buluşarak, otelimize transfer oluyoruz. Konaklama Lizbon otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrası ilk ziyaret noktamız olan, tarihi ve doğasıyla masalsı şehir Sintra’ya uğruyoruz. İsmini çevrelediği dağdan alan ve UNESCO Dünya Mirasları Listesinde yer alan Sintra, farklı renklere büründürülmüş sempatik binaları, butik dükkanları, şatoları andıran renkli ve süslü evleri, arnavut kaldırımlı sokakları ile bizleri karşılayacak... Yürüyüş turumuzda Romantik Dönem’e ait mimari anıtları ve binaları, sarayları ve kiliseleri, mutfak bacaları ve çinileriyle ünlü, çeşitli stillerin bir sentezi olan “Palacio de Vila”(Şehir Sarayı) görülecek yerlerden bazılarıdır. Ardından Atlantik Okyanusu kıyısındaki Avrupa kıtasının en batı ucu olan ve “Dünya‘nın Bittiği Yer” olarak adlandırılan Cabo de Roca Burnu'nun 140 metre yükseklikteki falezine gidiyor ve burada fotoğraf molası veriyoruz.  Şirin bir balıkçı limanı olan ve aynı zamanda ilk Bond romanı olan Casino Royal‘de Casino bölümlerinin geçmesi ile ünlenen Cascais geçiyoruz. Burada gerçekleştireceğimiz gezi esnasına Cascais Marinası ve Kalesi ile balıkçı restoranlarının sıralandığı sahil yolunu görüyor olacağız. Spa ve termal otelleri, park ve golf sahaları, oldukça büyük sayılabilecek casinosu ile Lizbon‘un arka bahçesi olarak bilinen en ünlü sayfiye yerlerinden olan Estoril üzerinden, Badajoz / Merida hareket ediyoruz. Varışımızla birlikte otelimize yerleşiyoruz ve konaklama Badajoz/Merida bölgesindeki otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrası, günümüzde Kastilya-La Mancha Özerk Bölgesinin ve İSPANYA’nın bilinen ilk başkenti TOLEDO şehrine hareket ediyoruz. Tarihinde Romalılar, Vizigotlar ve Endülüs Araplarının hâkimiyetinde kalmış ve bundan dolayı “Üç Kültürün Şehri” olarak anılan, mimari yapısının 21. yüzyıla kadar korunarak ulaşmış olmasıyla şehrin tamamı UNESCO Dünya Mirası listesine alınan, üç tarafı Tajo Nehri ile çevrili Orta Çağ kenti TOLEDO’ya varışımız sonrasında, kentte göreceğimiz ilk ve en önemli yapılardan bir tanesi, 1277 yılında gotik mimariyle inşa edilmiş, yapımı 1493 yılında tamamlanabilmiş, Hıristiyan dünyasının en büyük katedrallerinden biri olan Toledo Katedrali oluyor. Devamında, Alcazar Kalesi, Zocodover Merydanı ve Endülüs zamanında şehrin ana kapısı olarak inşa edilen Puerta de Bisagra Nueva görülecek yerlerden bazılarıdır. Toledo gezimizi tamamlamamızın ardından serbest zaman veriyoruz. Rehberimizin belirlediği saatte buluşarak, otobüste yerlerimizi alıyor ve İspanya’nın başkenti MADRİD’e hareket ediyoruz. Varışımız sonrasında konaklama Madrid’teki otelimizde. 

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından 3,5 milyon nüfusu ile Londra ve Berlin’den sonra Avrupa Birliğinin 3.büyük şehri olan, tarihi anıtlarıyla, tiyatrolarıyla, müzeleriyle tarihi dokusunu modern mimarisiyle harika bir biçimde birleştirmiş MADRİD şehir turumuza başlıyoruz. Kraliyet Ailesi’nin resmi ikametgâhı Kraliyet Sarayı, tarihi yapılarıyla Avrupa’nın ve İSPANYA’nın en önemli meydanları Plaza Mayor, Puerta Del Sol ve Plaza de Cibeles, Neptunos Alanları, Alcalas Girişi, Retrio Parkı, Atocha Tren Garı, Gran Via, Don Kişot Parkı ve dünyaca ünlü boğa güreşi arenası Las Ventas’ı rehberimizin anlatımlarıyla görüyoruz. Turumuz sonrasından vereceğimiz serbest zamanın ardından, aracımızdaki yerlerimizi alıyor ve Madrid Futbol takımının 82.000 kişilik ünlü Futbol Stadyumu Santiago Bernabeu’u panoramik olarak görüyor ve sonrasında vereceğimiz serbest zamanın ardından ve Madrid - İzmir uçuşumuz için havaalanına hareket ediyoruz. Yerel saat 19:35’te hareket edecek olan SunExpress Hava Yolları XQ921 sefer sayılı aktarmasız (direkt) uçağımıza binmek üzere bagaj, pasaport ve check-in işlemlerimizi tamamlıyor ve uçağımızda yerlerimizi alıyoruz. Yerel saat ile Saat 00:30’da İzmir Adnan Menderes Havalimanına varıyoruz. Güzel bir turun ardından, bir sonraki ACADEMİC TOUR organizasyonunda buluşmak üzere siz değerli misafirlerimizle vedalaşıyoruz.