1 Gün: İzmir –Milano – CenovaSabah saat 09:00’da İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde Rehberimizle buluşuyoruz. Check-in ve bagaj işlemlerimizin ardından saat 11:45’da SUNEXPRESS HAVA YOLLARI’na ait XQ 892 sefer sayılı uçağımız ile uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz ve yerel saat 13:50’de İTALYA’nın gözde kentlerinden MİLANO’ya varıyoruz. İtalya’nın kuzey batısında bulunan Cenova Körfezi’ne kurulu ve aynı adı taşıyan CENOVA kentine doğru yola koyuluyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik seyahatimizin ardından, Cenevizlilerin eski başkenti kente ulaşıyor ve şehir turumuza başlıyoruz. İTALYA’nın en büyüğü, Avrupa’nın ise ikinci büyüğü olan Cenova Akvaryum’u, Rönesans mimarisinin mihenk taşı kabul edilen ve Donatello’nun heykelinin de içerisinde bulunduğu San Lorenzo Katedrali (Cattedrale di San Lorenzo), Yeni Galata Deniz Müzesi (Galata Museo del Mare), Cenova Old Town (eski şehir), Kristof Kolomb’un evi, Soprano Kapısı, Ferrari Meydanı, Dükler Sarayı ve Cenova’lı tüccarların ilgi odağı Garibaldi Caddesi görebileceğimiz yerler arasındadır. Rehberimizin ilgili anlatımlarından sonra, serbest zaman veriyor ve tekrar buluşmamızın ardından CENOVA’daki otelimize geçiyoruz. Konaklama otelimizde.
2 Gün: Cenova – Monako – Monte Carlo – Nice - CannesOtelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, FRANSA ile çevrili ve Vatikan’dan sonra Dünya’nın 2.küçük ülkesi MONACO’ya doğru yol alıyoruz. Gösterişli kumarhaneleri, ışıltılı gece hayatı, 1929 yılından beri organize edilen Formula 1 yarışları ile ünlenmiş ve dünyanın en zenginlerinin yaşadığı Monako Prensliği’nin MONTE CARLO şehir semtine varışımızın ardından, Sainte De Vote Şapeli, Monako Katedrali, geçmişte Monako Prensi’nin evi olan Palais Princier, kumarhaneler bölgesi ve yat limanı görülecek yerlerden bazılarıdır. Kısa bir serbest zaman sonrasında, (Coted’Azur) başkenti ve ülkenin Paris’den sonra en çok ziyaret edilen şehri NİCE’e hareket ediyoruz. Halk arasından “Nice La Belle” (Güzel Nice) olarak anılan NİCE’e varışımızın ardından, Eski Şehir Bölgesi ( Vieux Nice), 11.yüz yılda inşa edilmiş Saint Reperate Katedrali, en ünlü sahil caddesi ve 2015 yılında Unesco Dünya Mirasları Listesi’ne dahil edilen Promenade des Anglais sahil şeridi gezilerimizi gerçekleştiriyoruz. Turumuzun devamında, Fransız Riviera’sının birbirinden güzel sahil kasabalarını manzaralar eşliğinde görerek, ünlü sahil şehri CANNES’e hareket ediyoruz. M.Ö. 2. yüzyıla dayanan tarihiyle, yüzyıllar boyu balıkçı kasabası olarak varlığını sürdüren, ancak 20. yüzyıldan itibaren lüks otellerin, kumarhanelerin yapılmasıyla dünya zenginlerinin yerleştiği bir şehir halini alarak popülaritesini zirveye taşımıştır. “Cannes Film Festivali” gibi dünyaca ünlü festivale ev sahipliği yapan CANNES şehrine vardığımızda, Eski Şehir Merkezi (Le Suquet) ve Çarşı, Kırmızı halısıyla ünlü Film Festivali’nin düzenlendiği Cannes Kongre - Festival Sarayı, dünyaca ünlü markaların mağazalarının da yer aldığı Sahil Boyunu (Boulevard de la Croisette) rehberimizin anlatımları eşliğinde görüyoruz. Bu güzel şehrin keyfini çıkarabileceğiniz, kafe ve restoranlarında sevdiklerinizle vakit geçirebileceğiniz bir mola veriyoruz. Yeniden buluşmamızın ardından, CANNES yakınlarındaki otelimize geçiyoruz. Konaklama otelimizde
3 Gün: Cannes - Saint Paul De Vence – San Remo – TorinoOtelimizde alacağımız sabah kahvaltısından sonra, şirin bir Ortaçağ kasabası olan Saint Paul de Vence’i gezmek üzere yola koyuluyoruz. 1 saatlik bir yolculuğun ardından FRANSA sınırından çıkıyor ve İTALYA’nın Akdeniz’e bakan kıyı şeridinden ilerleyerek harika bir kasabanın yolunu tutuyoruz. Tepeden kasabaya doğru virajlı dar yollardan ilerlerken, zengin malikaneleri, küçük doğa harikası köyleri görerek, meydana yakın bir noktaya aracımızı bırakıyoruz. Surlarla ve taş evlerle çevrili, adeta bir zaman tünelinden ortaçağa geçermişçesine bir atmosferde, yürüyüş turumuza başlıyor ve rehberimizin anlatımlarıyla bilgileniyoruz. Saint Paul de Vence’deki gezimizin ardından vereceğimiz serbest zamanda, alış-veriş için küçük şirin dükkanları gezebilir ve taş evlerin merdivenlerine dizilmiş rengarenk çiçekleri, hatıra resim karelerinize ekleyebilirsiniz. Keyifli bir molanın sonunda, meydanda bizleri bekleyen aracımıza geri dönüyor ve bir sonraki durağımız olan San Remo’ya doğru yola koyuluyoruz. Bulunduğumuz bölge, Akdeniz’e olan manzarasıyla, ziyaretçileri mest eden konumuyla, tarihi yapısıyla zamanın ne kadar da çabuk geçeceğiniz anlayamayacağınız yerlerden biridir. Son Osmanlı Hükümdarı Sultan Vahdettin ve İran Şahı Muhammed Ali Kaçar’ın sürgün yaşayıp sonrasında vefat ettiği, San Remo - Corso Cavolloti Caddesi’nde bulunan ve adını ünlü bilim adamı Alfred Nobel’den alan Villa Nobel, Rus mimarisinin etkisinde kalmış Ortodoks Kilisesi, San Remo Casino, bir dönem hapishane olarak kullanılmış olan Santa Tecla Kalesi görebileceğimiz yerler arasındadır.Rehberimizin bilgilendirmeleri eşliğinde San Remo’da müzik festivallerinin gerçekleştiği salonu (Ariston Sineması) görüyoruz. Corso Giacomo Matteotti caddesinde sanatçıların hangi eserleri ile ödül aldıklarını gösteren, zemine çakılmış nişanelerini görebileceğimiz bu ünlü caddede vereceğimiz serbest zamanı takiben, rehberimizle buluşuyor, kısa molalarla İTALYA’nın kuzeyinde yer alan ve Alpler ile çevrili Torino şehrine gidiyoruz. Şimdiki Sanayi kenti ama tarihteki namıyla Alplerin Başkenti Torino’da kent merkezi adeta bir açık hava müzesi gibidir. UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan, ihtişamlı mimarisiyle göz kamaştıran Torino Kraliyet Sarayı, Mole Antonelliana’da bulunan Sinema Müzesi, San Giovanni Batista Katedrali, Rivoli Kalesi ve Palatine Kule’leri, bizleri tarihe doyuracak yerlerdir. Serbest zamanımızı değerlendirebileceğimiz ünlü Via Roma Caddesi ile tamamlayacağımız gezimizin ardından, otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Torino’daki otelimizde.
4 Gün: Annecy – CenevreOtelimizde erken saatlerde alacağımız sabah kahvaltısı sonrası, Torino’dan ayrılıyor ve Raul Blanchard’ın kitabında belirttiği gibi Fransız Alplerinin İncisi ve iki kanalından kaynaklı; Alplerin Venedik’i olarak anılan Annecy’e hareket ediyoruz. İTALYA sınır geçişinin ardından, Alp Dağlaının eteklerinin kıvrımlı yollarında güzel manzaralar eşliğinde ilerleyerek, Annecy Gölü’nün kuzeyinde yer alan bu şirin yerleşim bölgesine ulaşıyoruz. Renkli evleri, butik dükkanları, sanat galerileri, turkuaz renkli buzulumsu gölü ve Venedik misali Kanalıyla adeta bir kartpostal güzelliği ile bizi büyüleyecek Annecy’de, Old Town’u (eski şehir merkezi) gezmeye başlıyoruz. Çoğunlukla bisiklet ve motosiklet kullanılan şehirde, rehberimizin anlatım ve yönlendirmeleriyle, rengarenk çiçekleriyle Thiou Köprüsü, hapishane olarak kullanılmış olan Le Palais de İll Şatosu, Pont des Amours (aşıklar köprüsü) ve sokak müzisyenleri ile bizi etkileyecek olan yürüyüş turumuzu sürdürüyoruz. Çevrenin harika görüntülerini resimleyebileceğimiz ve ünlü dondurmalarından tadabileceğimiz, serbest zamanımızın ardından, İSVİÇRE’nin ikinci kalabalık şehri ve Fransızca konuşulan CENEVRE kentine gidiyoruz. CERN, Dünya Sağlık Örgütü, BM, UEFA ve FİFA gibi birçok ulusal kuruluşun merkezinin burada olması yanı sıra, 4000 yıllık geçmişiyle; Kültür, doğa ve tarihi doyasıya yaşayacağımız şehre varıyoruz. Buradaki gezimizde, Katı Katolik Kiliselerine karşın öğretileriyle dikkatleri üzerine toplayan John Calvin’in de aralarında bulunduğu; William Farel, Theodore de Beze ve John Knox’un 5 metre yüksekliğinde heykel Anıtı, Romanesk - gotik mimari yapıya sahip St. Pierre Katedrali, Jardin Anglais (İngiliz Bahçesi), Çiçek Saati, The Old Town (eski şehir) ve fotoğraf molası vereceğimiz Kırık Sandalye Anıtı göreceğimiz yerlerdir. Turumuza panoramik olarak devam edeceğimiz programımızda, Mont Blanc Köprüsü, Masion Tavel Evi, Arsenal savaş esirleri antlaşmasının yapıldığı Belediye Binası, Büyük Tiyatro, Cenevre Konservatuarı, Raht Müzesi ve Victoria Konser salonunun bulunduğu Neuve Meydanı, BM Binası, CERN Laboratuarı, Uluslararası Kızıl Haç ve Kızılay Müzesi, Patek Philippe Müzesi, Rhone Nehri’nin ortasında Bergues köprüsüyle kıyıya bağlanan Rousseau Adası görebileceğimiz yerler arasındadır. Gezimizin ardından Cenevre’nin Fransız sınırı içerisinde kalan bölgesindeki otelimizde geçiyoruz. Konaklama otelimizde.
5 Gün: Lozan – Montrö – Gruyere (Gruyeres) – Alplerde Tren Keyfi - MilanoOtelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, Vaud kantonunun başkenti ve Cenevre Gölü’nün (Leman Gölü) kıyısında konuşlanmış, İSVİÇRE’nin dördüncü büyük şehri Lozan’a gidiyoruz. Adını Romalıların savaş zamanı kurdukları kamptan alan, ancak daha sonraları Napolyon savaşlarıyla şimdiki özelliğini kazanan kent, yaşanan göçlerle birlikte birçok kültürü bünyesinde barındırmaktadır. Bizlerin de tarihteki antlaşmalardan aşina olduğumuz; Birincisi 1912’de İtalyanlar ile Osmanlı devleti arasında Lozan’ın kasabalarından Uşi’de (Ouchy), ikincisi ise 1923 yılında Lozan’da yapılan Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı zaferin devamı olan Lozan Antlaşması’nın imzalandığı şehir merkezinde, panoramik turumuzu gerçekleştiriyoruz. İki ayrı önemli antlaşmaya sahne olan bina ve salonları rehberimizin anlatımlarıyla gezdikten sonra kısa molalarla, Cenevre Gölü’nü de içine alan ve Alp eteklerine kurulu Montrö’ye (Montreux) hareket ediyoruz. Yaklaşık 1 saatlik seyahatimiz sonrasında UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaya hak kazanmış, şarap bağlarıyla meşhur bu güzel şehre varışımızın ardından turumuza başlıyoruz. Hiçbir kuşatmayla alınamayan, ancak antlaşmalarla el değiştirmiş olan Chillion Şatosu, Taş evler ve Teras Üzüm Bağları’nı rehberimizin anlatımları eşliğinde gördükten sonra, çikolata, şarap, hediyelik eşyalarından alabileceğimiz kentte keyifli bir kahve molası veriyoruz. Rehberimizin belirlediği saatte buluşmamızın ardından, rüya gibi bir tren yolculuğuna hazırlanıyoruz. Sosyal medyadan aşina olduğunuz, 1980’lerin ünlü çizgi filmi HEİDİ’nin memleketi; İsviçre Alp eteklerinin unutulmaz manzaralar eşliğinde seyahatimize başlıyoruz. İçerisine bindiğinizde kendinizi adeta eski bir film karesinde hissedeceğiniz bu trende, nostaljik bir seyahat gerçekleştiriyoruz. Keyifli tren yolculuğumuzun ardından, dünya yemek literatürü içinde üst sıralarda yer almış, ünlü Gravyer (Gruyere) peynirinden ve Nestle Çikolata Fabrikası’ndan adını duymuş olduğumuz, İSVİÇRE’nin en güzel kasabalarından birine ulaşıyoruz. Ortaçağ karakteristik özelliğini yitirmemiş, rengarek çiçeklerle bezenmiş geniş pencereli evleriyle Gruyere’in girişine yakın müsait bir noktada aracımızdan iniyor ve trafiğe kapalı tutulan merkezine, geniş kapılarından giriş yapıyoruz. Ortaçağ şatosu Gruyeresi, Giger’in eserlerinin yer aldığı Giger Müze’yi görerek, dünyadaki en ilginç Restoran ve Barlar arasında yerini alan, fütüristik dekoruyla ilginizi çekebilecek Giger Bar’da ve kasaba merkezinde serbest zaman veriyoruz. Rehberimizle buluşmamızın ardından konaklamamızı gerçekleştireceğimiz Milano yakınlarındaki otelimize gidiyoruz.
6 Gün: Milano - Bergamo - MilanoOtelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, Alpler’in eteklerine uzanmış Bergamo’ya hareket ediyoruz. Kuzey İtalya’da, Milano’nun yaklaşık 40 kilometre doğusunda yer alan ve Bergamo Eyaletinin başkenti olan bu şehir, Orta Çağ savunma yapılarının yanı sıra muhteşem dağ manzarasıyla ünlüdür. Ilıman kışları ve ılık yazları ile dünyanın her yerinden turist çeken bir Akdeniz iklimine sahiptir. Bergamo eski "Città Alta" adlı yukarı şehir ile "Città Bassa" adlı modern aşağı şehir olarak ayrılmıştır. Şehrin iki kısmı arasında füniküler bağlantı da bulunur. "Città Alta (Yukarı şehir)" 16. yüzyılda yapılan 5 km uzunlukta şehri çeviren ve San Agostino, San Lorenzo, San Giacomo ve Sant'Alessandro adlı dört kapısı bulunan şehir surları ile Pallazzo della Ragione; Piazza Vecchia adı verilen Bergamo’nun en ünlü meydanını, arnavut kaldırımlı sokaklarını ve Venedik şehir surları ile karakterize edilen Orta Çağ’dan kalma eski kenti, Città Alta’dan yemyeşil parklarını rehberimizin bilgilendirmeleri eşliğinde geziyoruz. Buradan hareketle İTALYA’nın Roma’dan sonra ikinci büyük şehri olan Milano şehir merkezine gidiyoruz. Ülkenin otomotiv, moda, aynı zamanda sanat ve lirik opera merkezi olarak da bilinen şehrinde yapacağımız yürüyüş turumuza, Sforza Kalesi’ni görerek başlıyoruz. İtalyan Operası’nın en ünlü bestecilerinden Verdi’nin son operasını sahnelediği dünyanın en büyük ve tanınan opera binalarından La Scala Tiyatrosu’nu, Milano’da 17 yıl geçiren Leonardo Da Vinci Anıtı ve Müzesi’ni görüyoruz. Dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden olan ve en ünlü moda mağazalarına ev sahipliği yapan Vittorio Emanuele II Galerisi’ni ziyaret ediyor, yürüyüş turumuzu, kentin en merkezi meydanı Piazza Del Duomo’da, Avrupa’nın dördüncü büyük katedrali olan Milano Katedralini (Duomodi Milano) görerek tamamlıyoruz. Alacağımız serbest zamanın ardından rehberimizle buluşarak, Milano’daki otelimize geri dönüyoruz. Konaklama Milano’daki otelimizde.
7 Gün: Milano - Maggiore Gölü - Como Gölü – MilanoDoğayla iç içe güzel bir günün başlangıcında, otelimizde kahvaltımızı aldıktan sonra, İtalya’nın ikinci büyük gölü; Güney İsviçre’nin ise en büyük gölü olan ve üzerinde, Isola Madre (Ana Ada), Isola Bella (Güzel Ada) ve Isola dei Pescatori (Balıkçılar Adası) adaları bulunan Maggiore Gölü’nü gezmek üzere yola çıkıyoruz. Aralarında 10 katlı bahçeleri ile nam yapmış olan Güzel Ada gibi daha birçok ada hakkında rehberimizden alacağımız bilgilerin ardından yakınlarınızla keyifli bir zaman geçirmek üzere serbest zaman veriyoruz. Dileyenler rehberimiz eşliğinde özel mülkiyet alanına giren ancak bazılarına ziyaret izni olan adalardan, Isola dei Pescatori adasına (Balıkçılar Adası) gerçekleştireceğimiz tekne gezintimize katılabilirler.(ekstra) Alp dağlarının eteklerinden ilerleyerek, İTALYA’nın kuzey sınırındaki kapısından geçerek, Göller bölgesine doğru yaklaşık 45 dakikalık kısa bir yolculuk yapıyoruz. Yolumuzun üstündeki unutulmaz doğa manzaralarını fotoğraflayabileceğiniz seyahatimizin ardından, ülkenin doğal güzellikleri ile en çok ilgi çeken yörelerinden biri olan COMO GÖLÜ’ne gidiyoruz. Kıyılarını İtalyan ve Dünya ünlülerinin villalarının süslediği, ülkenin bu üçüncü büyük doğa harikası gölünde, Duomo Katedrali, Şehir Pazarı, Volta Müzesi ve gölün ortasına uzanan yürüme yolu gezilebilecek yerler arasındadır. Serbest zaman esnasında, dileyen misafirlerimiz Como Gölü Tekne ve Füniküler ile Brunate gezisine (ekstra) katılabilirler. Gezimizin ve serbest zamanın ardından buluşuyoruz ve aracımızdaki yerlerimizi alarak Milano’ya doğru yola koyuluyoruz. Konaklama Milano’daki otelimizde.
8 Gün: Milano–- İzmirOtelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, odalarımızı boşaltıyor ve aracımızdaki yerlerimizi alarak, Hava Limanı’na doğru yola koyuluyoruz. Gerekli Pasaport kontrolleri, bagaj ve check-in işlemlerimizin ardından SunExpress Havayolları‘na XQ 893 sefer sayılı aktarmasız uçağıyla saat 14:40’da İzmir’e dönüş uçuşumuzu gerçekleştiriyoruz. Yerel saat ile 18:25’da İzmir Adnan Menderes Hava Limanı’na varışımızın ardından, bir başka Academic Tour organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.