Sabah saat 07:00 Karşıyaka ( Mavişehir Mavibahçe Avm önü), 07:10 Karşıyaka (Bostanlı İskele), 07:15 Karşıyaka (Yunuslar), 07:15 Karşıyaka (Anıt), 07:20 Bayraklı (Altınyol Üstgeçit), 07:30 Bornova (Ege Ünv.Hastanesi Önü), 07:40 Alsancak Lozan (Atatürk Lisesi Önü), 07:50 Üçyol (Pizza Pizza Önü), 07:55 Hatay (İnönü Cad. Susuzdede Parkı Durağı), 08:00 Üçkuyular (Kavşakta Pamukkale Yazıhanesi Önü) siz değerli konuklarımızla buluşarak turumuza başlıyoruz.

 

“Gökyüzünün En Mavi, Toprağın En Bereketli  olduğu Anadolu !”

Bu güzel sözlerin sahibi, hemşerimiz olan Bodrumlu “Herodot”. Günümüzden 2600 yıl önce Ege topraklarını ve Anadolu’dan Yunanistan’a, oradan Mısıra ve daha da birçok yeri gezdikten sonra, İzmir’den Bodruma kadar olan bölgeyi bu şekilde tanımlamış.

“Gül Parmaklı Şafak!”, sabahın güzel bir vaktinde Aydın- Çine yönüne doğru yolumuzu aydınlatınca, artık yollara düşme vakti diyor ve peri kızlarının, salkım söğütlerin, incir ve kadim zeytin ağaçlarının peşi sıra  Apollon’ un, Marsiyas’ ın ve Midas’ın efsaneler diyarına yol alıyoruz. 

                                                                                     

BOZÜYÜK KÖYÜ

Aydın Çine’de vereceğimiz bir kahvaltı molasında, Ege’ye özgü ürünlerle güçlerimizi toplayarak yeni keşiflere doğru zinde bir yolcuğa başlıyoruz.  İlk durağımız, yeşilin, mavinin ve doğanın birçok rengiyle donanmış, birden fazla televizyon dizisine ev sahipliği yapmış “Bozüyük Köyü” ndeyiz. Bilgi alışverişinden sonra, asırlık çınar ağaçlarının koyu gölgeleri bizleri bekliyor. Efsaneler kraliçesi Semiramis’in bin bir renkli bahçesindeyiz sanki...  Peri kızları “Nüymfe” lerin oynaştığı buz gibi sularda hem serinleyebilir, çayınızı, kahvenizi yudumlayabilir hem de stresi, yorgunluğu sonsuza uğurlayabilirsiniz. 

 

BELKAHVE

Efsaneler diyarına gelmişken, kendisi de ölümsüzleşen ve adına türküler yakılan Bay Mustafa’ nın  yurdu “Belkahve’ye” uğranmaz mı? Bir acı kahvesi içilmez mi? Kahvehanenin içindeki soyut canlandırmalar ve çalınan o hazin türkü... “Bay Mustafa Destanı’’ nı yeniden yaşatacak.

 

NARZİSSOS- NERGİZ (UYKU VADİSİ)

 “Her zamanki gibi çok sevdiği pınarın buz gibi sularından içip, susuzluğunu kandırabilmek için yem yeşil çimenlere uzanmış genç Narzissos. Daha önce, hiçbir eşine rastlamadığı kadar güzel ve genç bir delikanlının suretini görmüş serin suların aksinde; bilemeden bakmakta olduğunu kendi güzelliğine...  Zaman akıp gitmiş, güneş dağların ardında yitmiş ve genç Narzissos’ un ömür denen serüveni bitmiş.  Bal kokulu sarıçiçekler serilmiş daha bir gün önce serili olduğu çimenlere.  Tanrılar onun adını vermişler Nergiz’e.  “Uyku Vadisi”, sonsuz yurdu olmuş güzel ve genç Narzissos’ un!”

 

İNCİRLİ MAĞARA

“Uyku Vadisi” olarak da bilinen ve yılın her döneminde rahatlıkla gezilebilen bu gizemli kanyon, birçok özelliğinin yanı sıra, olağanüstü bir ayrıcalığa daha sahip: “İncirli Mağara”. Günümüzden yaklaşık olarak 20 Mil. yıl önce oluşmaya başladığı, yapılan incelemelerle ortaya çıkarılmıştır.  Manastır Dağının ön yüzüne yaslanan bu jeolojik mağara, yukarıdan Gökçeler Kanyonuna bakmaktadır. İç kısmı otuz-kırk kişiden oluşan grupların rahatlıkla gezebileceği uzunluk, genişlik ve yüksekliktedir.  Tavan bölümünden, milyonlarca yıldan bu yana sızmakta olan su, görünmez bir heykeltıraşın maharetli ellerinden çıkmışçasına rengarenk sarkıtlar oluşturmuş.  

Kendinizi çağlar öncesinde, hatta İnsanoğlunun henüz dünyada var olmadan önceki, o müthiş zaman diliminde hissetmek istemez misiniz? İncirli mağara, barındırdığı gizemle “evren, insan, doğa” gibi kavramları bir kez daha sorgulamamıza neden olacak.  Öğle yemeğimizi Manastır Dağı’nın bölgeye hâkim konumunda bulunan restoranda alacağız.  Yemeklerimizi yerken, gözlerimizin önünde, biraz önce gördüğümüz o saf güzelliğin hayali ve zihnimizde, yaratılmış olan tüm bu güzelliklerin, aslında insana bahşedilmiş büyük bir armağan olduğunun vurgusu.                                                                                          

 

MİLAS

Milyonlarca yıl öncesinin güzel olduğu kadar ilginç eserlerinden sonra, sıra bu günün Milas’ını keşfetmeye geldi. Özellikle Roma ve Osmanlı dönemi yapılarının süslediği eserler ve Eski Çarşı, ilgiyi üzerinde yoğunlaştıran bölümleri Milas’ın:  AHMET GAZİ MEDRESE VE TÜRBESİ ÇÖLLÜOĞLU HANI GÜMÜŞKESEN MEZAR ANITI BALTALI KAPI  ÇOMAK DAĞI MAHALLESİ VE ÇİÇEK KADINLAR...   Eve dönüş yolumuzda, harika Bafa manzaralı bir akşam kahvesi veya çayı içmek istemez misiniz? Hadi o zaman;  Bafa Latmos Dağları’ndan esen kekik, adaçayı ve papatya yüklü o temiz havayı içimize çekelim ve bu güzel, verimli coğrafyayla bir dahaki farklı bir turumuzda buluşmak üzere vedalaşalım.

“Dağlarından yağ!” “Ovalarından Bal fışkıran, kavimlerin yurt edindiği Destandır Anadolu!”