İTALYA-FRANSA-İSPANYA TURU (3 Ülke Bir Arada)

Sabah saat 08:45’de İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde Rehberimizle buluşuyoruz. Check-in ve bagaj işlemlerimizin ardından saat 11:45’de SunExpress Havayolları’na ait uçağı ile hareket ederek, yerel saat 13:50’de İTALYA’nın gözde kentlerinden Milano’ya varıyoruz. İtalya’nın Roma’dan sonra ikinci büyük şehri olan Milano’nun merkezine ulaşıyoruz. Ülkenin otomotiv, moda ve aynı zamanda sanat ve lirik opera merkezi olarak da bilinen şehirde yapacağımız yürüyüş turumuza 15. Yüzyılda Milano Dükü Francesco Sforza tarafından inşa ettirilen Sforza Kalesi’ni görerek başlıyoruz. Ardından, İtalyan Operasının en ünlü bestecilerinden Verdi’nin son operasını sahnelediği ve dünyanın en büyük ve tanınan opera binalarından La Scala Tiyatrosu’nu, Milano’da 17 yıl geçiren Leonardo Da Vinci Anıtı, Müzesi’ni görüyoruz. Gezimizin devamında dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden olan, ünlü moda mağazalarına ev sahipliği yapan Vittorio Emanuele II Galerisi’ni ziyaret ediyoruz. Yürüyüş turumuzu kentin en merkezi meydanı Piazza Del Duomo’da, Avrupa’nın dördüncü büyük katedrali olan Milano Katedralini (Duomodi Milano) görerek tamamlıyoruz. Akşam yemeği ve alışveriş için serbest zamanın ardından, rehberimizin belirlediği saatte buluşarak Milano’daki otelimize geçiyoruz.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Genova‘ya hareket ediyoruz. Liman kenti olarak ün yapmış Genova,  Ligurya bölgesinde yer alır ve bölgeye başkentlik yapma görevini üstlenmiştir. 2004 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen Genova köklü bir tarihsel geçmişe sahiptir. M.Ö 5.yy’da adından söz ettirmeye başlayan şehir, Ceneviz devletine yaptığı başkentlik ve ünlü denizci Kristof Kolomb’un memleketi olmasıyla da önemlidir. Şehir turumuzda,  Genova Liman Bölgesi, Piazza de Ferrari, San Lorenzo Katedrali, Dükler Sarayı, Opera Binası, Christof Colomb Evi, Soprano Kapısı, St. Andrea Manastırı Bahçeleri, gezeceğimiz yerler arasındadır. Rehberimizin anlatımları eşliğinde turumuzu tamamladıktan sonra, yolculuğumuz, Cote’d Azur Bölgesi’nin en güzel koyları ve yamaçları arasından, kıvrıla dolana nefis manzaralar eşliğinde ilerleyerek Monaco prensliğine ulaşıyoruz.  Prens Sarayını görüyor ve çevresini panoramik gezerek, fotoğraf molası veriyoruz. Buradan hareketle Fransa’nın Nice şehrine doğru yolumuza devam ediyoruz. “Fransız Rivierası'nın İncisi" olarak anılan Nice, tarihi zenginliği, muhteşem plajları ve canlı atmosferiyle bilinen cazibe merkezlerinin başında gelmektedir. Akdeniz’in bu mavi cennetinde, yapacağımız turda ünlü yürüyüş caddesi La Promenade des Anglais, Eski Nice ve dar sokakları, alışveriş, yeme-içme merkezi Massena Meydanı, Çiçek Pazarı ve Jean Medecin Bulvarı görülecek yerler arasındadır. Turumuzun bitiminde serbest zaman veriyoruz. Daha sonra rehberimizle tekrar buluşarak otelimize geçiyoruz. Konaklama Nice veya Cannes’deki otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında, dünya jet sosyetesinin gözdesi ve film festivali, kumarhaneleri, deniz ürünleri restoranları ve beş yıldızlı otelleri ile Cote d'Azur’un en meşhur şehri Cannes’ta  kısa bir şehir turu yapıyoruz. Kırmızı halı yürüyüşleriyle ve meşhur festivalin yapıldığı alanı da gördükten sonra, buradaki gezimizi tamamlayıp, Marsilya’ya gidiyoruz. Akdeniz'in en eski şehirlerinden ve Paris'ten sonra Fransa'nın ikinci büyük şehri olan Marsilya, Fransa'nın güneyinde, Akdeniz kıyısında bulunan büyük ve canlı bir liman şehridir. Tarih, kültür ve deniz turizmi açısından zengin bir geçmişe sahiptir ve 2013 yılında ‘’Avrupa Kültür Başkenti’’ olmuştur. Varışımızla beraber göreceğimiz yerler arasında Notre Dame de la Gadre Bazilikası, Eski Liman Vieux-Port, Marsilya Katedrali bulunmaktadır. Marsilya'nın en ünlü ve tarihi caddelerinden biri olan La Canebière vereceğimiz serbest zamanda ünlü mağazalarından veya küçük dükkanlarından alışverişler yapabilirsiniz. Güzel bir günün sonunda, otelimize geçiyoruz. Konaklama Marsilya‘daki otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında, bir sonraki gezi noktamız olan görkemli Fransa’nın saklı cenneti Aix En Provence’a gidiyoruz.  Aix-en-Provence, Fransa'nın güneyinde, Provence bölgesinde yer alan tarihi ve şık bir şehirdir. Aix, şehir merkezindeki geniş cadde ve meydanları, tarihi binaları, sanat ve kültür etkinlikleriyle ünlüdür. Hem geçmişten gelen tarihi zenginlikleri hem de canlı atmosferiyle ziyaretçilerini cezbetmektedir. Burada yapacağımız şehir turu esnasında Cezanne’ın ve Picasso’nun tablolarına ilham veren şehirde Dört Yunus Çeşmesi, Dört Yunus Çeşmesi, Rahipler Çeşmesi, Albertas ve Cardeurs Meydanları, Saint Sauveur Katedrali, Cours Mirabeau görülecek yerler arasındadır.  Bölgedeki gezimizi tamamladıktan sonra, sanatın ve ışığın şehri, Van Gogh’un hem en önemli resimlerinden birkaçını yaptığı (Yıldızlı Gece, Arles’da Langlois köprüsü ve Şemsiyeli Kadın) hem de bir sinir krizi esnasında kulağını kestiği yer olan Arles’e gitmek için bulunduğumuz noktadan ayrılıyoruz. Ressamın “Yıldızlı Gece” tablosunu çizdiği yer dışında, roma döneminde yapılmış 25 bin kişilik amfitiyatrosu ve ortaçağ şehrinin taş sokakları arasında keyifle geziyoruz. Şehrin kafelerinden sokaklarına, sergilerinden müzesine kadar her köşesinde, Van Gogh’un izlerini göreceksiniz. Fotoğraf çekimlerimizi de yaptıktan sonra, rotamızı Orange’a çeviriyoruz. Roma döneminin en iyi korunmuş tiyatrolarından Théâtre antique d'Orange dışarıdan görme şansına sahip oluyoruz. Rehberimizin bilgilendirmelerinin ardından, gezimize göz alıcı manzaraları ve önemli tarihiyle, Güney Fransa’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri olan Avignon ile devam ediyoruz. Fransa tarihine dini, askeri ve ekonomik olaylarıyla adını yazdırmış Avignon şehri, Rhone nehri kıyısına kurulmuş ve surları halen dimdik ayakta durmaktadır. Aynı zamanda bir zamanlar Papalığa geçici olarak başkentlik yapmış bir şehirdir. Eski şehir bölgesi, tarihi dokusunu mükemmelen korumuş ve Provence bölgesinin en güzel şehirlerinden biridir. Yürüyüş güzergâhımızda Avignon Katedrali, dar sokaklar, Moliere’in dahi sahne aldığı Tarihi Tiyatrosu, şarkılara ilham vermiş tarihi Benezet Köprüsü panoramik olarak göreceğimiz yerler arasındadır. Öğle yemeği molası olarak bölgedeki Place de l’Horloge, her zaman tıklım tıklım dolu ve son derece canlıdır. Dolup taşan kafeleri, güzel yemekler sunan restoranları ile şehrin gerçek anlamda kalbindedir. Gün boyunca canlı performanslar sergileyen sokak sanatçılar ve geçmişin izlerini taşıyan güzel binalarla çevirilidir. Burada pastanelerin ve boulangerielerin (fırın) tadını çıkartabilirsiniz. Verilen serbest zamanın sonunda günümüzü tamamlıyor ve otelimize geçiyoruz. Konaklama Nimes ya da yakınlardaki otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, "Fransız Roma'sı" olarak bilinen Nîmes şehrinde, Roma dönemi anıtları gezerek, bölgenin kolezyumu 2000 yıllık Nimes Arenası, en iyi korunmuş Roma tapınaklarından biri olan Maison Carree’yi rehberimizin anlatımları eşliğinde görüyoruz. Sonrasında, 1181 yılında kurulan batı dünyasının ilk tıp üniversitesi olma özelliğini taşıyan Montpellier’e doğru gidiyoruz. Güney Fransa‘nın güzel şehirlerinden biri ve etkileyici Orta Çağ sokakları ve Rönesans döneminin görkemli konutları, şehri benzersiz yapan özelliklerin başında gelir. Tarihi şehir merkezi zarif binalar, büyüleyici kafeler ve canlı pazarlarla bezenmiştir ve sizi otantik Fransız yaşam tarzının keyfini çıkarmaya davet eder. Burada 19. yüzyıldan bu yana varlığını sürdüren ve işçilikleriyle göz kamaştıran Place de la Comedie meydanındaki Üç Güzeller Çeşmesi, 1755 tarihli ve oldukça şık Opera Binası, keyifli yürüyüş rotası Promenade du Peyrou, Paris’te bulunan Zafer Tak’ından esinlenip 1691 tarihinde bitirilen yapılan “Arc de Triomphe” görerek, Fransa'nın surlarla çevrili, içinde 52 kule, bir kale, bir bazilika ve hala yaşanılan bir köy bulunan Carcassonne şehrine gidiyoruz. Gerçek boyutlu bir tarih kitabı gibi olan bu antik şehrin duvarlarında her bir dönemin izine rastlanıyor. Kuleleri, merdivenleri, yürüyüş yollarını ve kaleyi gezerken Orta Çağ atmosferini yaşayacaksınız. Yalnızca bir Orta Çağ şehri olmakla sınırlı olmayan Carsassonne, içinde Aude Nehri'nin de bulunduğu muhteşem panoramik manzaralar da barındırıyor. Bu güzellikleri fotoğraflarımıza ekledikten sonra, otobüste yerlerimizi alıyor ve Costa Brava bölgesine  geçiyoruz. Akdeniz’in muhteşem manzaraları eşliğinde uzanan sahil şeridi, gizli koyları, altın kumsalları, büyüleyici kristal berraklığındaki denizi ve doğal güzellikleriyle ünlü bu tatil cennetinde bulunan otelimize yerleşiyoruz. Dileyen misafirlerimiz, otelin havuzu ve bulunduğu bölgede deniz&plajdan yararlanabilir.  Akşam yemeği otelimizde. (içecekler hariç) Konaklama Barcelona’da (Costa Brava bölgesi)

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında, İspanya'nın İstanbul'u olarak adlandırabileceğimiz, birçok mimari yapısı ve tarihi değerleri UNESCO tarafından Dünya Mirası Sit Alanı ilan edilmiş, dünyaca ünlü sanatçıların müzelerine ev sahipliği yapan, Gaudi’nin şehri BARCELONA’yı gezmeye başlıyoruz. Madrid’den sonra İspanya’nın en büyük 2.şehri ve Katalonya’nın başkenti Barcelona’da La Sagrada Familia Kilisesi’ni, Goudi’nin başyapıtları olan Mila ve Battlo’yu görüyoruz. Ardından, Gran Via Caddesi, Endülüs Arenası, İspanya Meydanı, Cervantes Anıtı, Magic Fountain (Sihirli Çeşme), Ulusal Müze, Pueblo Espanol Olimpic Stad panoramik olarak görüyoruz. Montjuic Tepesi’nden Mirador noktasından şehri tepeden görerek fotoğraflar çekeceğiz. Daha sonra Cristof Colomb Heykeli, La Ramblas Caddesi, Paseo de Gracia, ve Olimpic Liman’ı, Catalunya Meydanı gezerek şehir turumuzu doyasıya yaşıyoruz. Gotik Mahalle Turu ile devam ediyoruz. Rehberimiz eşliğinde Gotik Mahallesi’nde gerçekleştireceğimiz yürüyüş turunda; geçmişi 2000 yıl öncesine uzanan tarihi Barcelona'nın güzellikleri içinde bir yolculuğa çıkacağız. La Rambla caddesini yürüyerek geçerken, 19. yüzyıldan kalma La Boqueria (Kapalıçarşı)'yı görüp, ardından ara sokaklara dalarak, Roma dönemi Barcelona'sının görkemli kalıntısı, Barcelona Gotik Katedrali, Bisbe Köprüsü, göreceğiz. Belirlenen saatte rehberimizle  buluşarak, tekrar Costa Brava bölgesinde bulunan otelimize  geçiyoruz. Dileyen misafirlerimiz, otelin havuzu ve bulunduğu bölgede deniz&plajdan yararlanabilir.  Akşam yemeği otelimizde. (içecekler hariç) Konaklama Barcelona’da (Costa Brava bölgesi)

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, Barcelona gezimize, Montserrat Manastırı’nı ziyaret ile başlıyoruz. Montserrat Manastırı dokuzuncu yüzyıldan beri Montserrat Dağı'nda varlığını sürdürmektedir. Manastır, dağın neredeyse zirvesinde gururla oturuyor ve çevresiyle bir bütünmüş gibi görünüyor. Sessiz sakin ortamı sizlere ayrı bir huzur verecektir. İnsanlar Manastır'a pek çok farklı nedenle geliyor. Bazıları mimariye hayret etmek için, bazıları dini inzivalar için. Manastırda, cam ile korunan ünlü “Siyah Meryem” heykeli ise bazilikanın en dikkat çeken yeridir. Heykelin Hıristiyanlığın doğduğu yıllarda yapıldığına inanılmaktadır. Manastır ziyareti sonrası, tekrar otobüste yerlerimizi alıyor ve  yol güzergahımızda CAVA DEGÜSTASYONU (Şampanya) için İspanya’nın en meşhur şampanya mahzenine gidiyoruz. Mahzende yapılacak Degüstasyon siz misafirlerimize ücretsiz olarak verilecektir. Burada geçireceğimiz hoş sohbet ve keyifli anlardan sonra, Barcelona merkeze geri dönerek, alışveriş, öğle yemeği için serbest zaman vereceğiz. Serbest zamanın sona ermesinin ardından otelimize geçiyoruz. Dileyen misafirlerimiz, otelin havuzu ve bulunduğu bölgede deniz&plajdan yararlanabilir. Konaklama ve akşam yemeği  Barcelona’da (Costa Brava Bölgesi) otelimizde. (içecekler hariç)

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısı sonrasında, İspanya’nın Figueras Kenti’ne doğru yola çıkıyoruz. Buranın önemi sürrealist sanatçı Salvador Dali’nin 1904 yılında burada doğmuş olmasıdır. Dali doğduğu bu yerde bir iz bırakmak ve eserlerini sergilemek için bir müze kurmuştur. Bu müze günümüzde en büyük Dali koleksiyonuna sahip ve her yerini Dali tasarladığı için Dali’nin en büyük yapıtı olarak anılmaktadır. Müzede, Dali’nin farklı teknikler kullanarak yaptığı 4000’den fazla eser bulunmaktadır. Başlıca eserlerin anlatımları ile gerçekleştireceğimiz rehberli Dali Tiyatro Müzesini gezdikten sonra Ter Onyar, Galligants ve Güell nehirlerinin birleştirdiği noktada kurulan ve  Kuzey Katalonya’nın incisi olan Girona şehrine hareket ediyoruz. Hristiyanlık, Müslümanlık ve Museviliğin yüzyıllarca bir arada yaşadığı ve inanılmaz güzellikte eserler bıraktıkları bu güzel şehre varışımızın ardından şehir turumuza başlıyoruz. Orta çağdaki tarihi dokusunu nerdeyse tamamıyla korumuş Katalonya’nın en güzel kentlerinden olan Gironayı rehberimizle birlikte geziyoruz. La seu Basilikası, Girona Katedrali, Yahudi mistisizmi Kabala’nın doğduğu, günümüze çoğu korunarak gelmiş Yahudi mahallesi, Gustave Eiffel’in tasarladığı pembe köprü Pont de les Peixateries Velles’i rehberimizin anlatımlarıyla gördükten sonra şehrin ana meydanı Plaça de la Independencia’da kahve molası alıyoruz. Turumuzu tamamlayıp, aracımızda toplanıyor ve tekrar Barcelona’ya  dönüyoruz. Burada uçuş saatimize kadar serbest zaman alıyoruz. Sonrasında BARCELONA-İZMİR uçuşumuz için havaalanına hareket ediyoruz. Yerel saat 22:40’ta hareket edecek olan SunExpress Hava Yolları XQ 895 sefer sayılı aktarmasız (direkt) uçağımıza binmek üzere bagaj, pasaport ve check-in işlemlerimizi gerçekleştirerek, uçağımızda yerlerimizi alıyoruz. Yerel saat ile Saat 02:50⁺ de İzmir Adnan Menderes Havalimanına varıyoruz. Güzel bir turun ardından, bir sonraki ACADEMİC TOUR organizasyonunda buluşmak üzere siz değerli misafirlerimizle vedalaşıyoruz.