Sabah saat 09:00’da İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminalinde Rehberimizle buluşuyoruz. Check-in ve bagaj işlemlerimizin ardından saat 11:45’de SunExpress Havayolları’na ait uçağımız ile hareket ederek, yerel saat 13:50’de İtalya’nın gözde kentlerinden MİLANO’ya varıyoruz. İtalya’nın romantik şehirlerinin arasında sembol haline gelmiş Veneto Bölgesinde bulunan ve UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde yerini alan VERONA’ya doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik sürecek kısa bir yolculuğun ardından, ünlü Shakespeare’in efsanevi aşıkları ROMEO ve JULİET’in şehri olarak ta anılan, romantik atmosferiyle sizleri kendisine hayran bıraktıracak VERONA’ya ulaşıyoruz. Buradaki yürüyüş turumuzda, dünyanın üçüncü büyük Arenası olan ve geçmişte tiyatro oyunlarının sergilendiği Verona Arenası (Arena di Verona), bir zamanlar Romeo ve Jüliyet’in burada yaşadığına inanılan ve en dikkat çeken balkonlu bölümüyle bir çok hatıra kare alabileceğiniz Juliet’in Evi (Casa di Guilietta), Eski Kale (Castelvecchio), 15 yüzyılda Gotik tarzda inşa edilmiş olan Verona Katedrali, 1904 -1930 yılları arasında çeşitli arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarılan ve bir çok ünlü ismin de katıldığı Verona Caz festivalinin gerçekleştiği Teatro Romano ve Ponte Pietra, San Zeno Basilikası göreceğimiz yerler arasındadır. Erbe (Piazza del erbe) Bra Meydanlarını (Via mazzini - Piazza bra) birleştiren ve klasik İtalyan sokak çalgıcılarına rastlayabileceğimiz, yol üzerinde sırasıyla dizilmiş mağazalarıyla alış-veriş imkanı veren caddede serbest zaman veriyoruz. Ardından bizi bekleyen aracımızda yerlerimizi alıyor ve konaklamamızı gerçekleştireceğimiz, Venedik’e çok yakın mesafede bulunan ve İtalya’nın prestijli kültür, sanat ve eğitim merkezlerini bünyesinde barındıran Padova’daki otelimize geçiyoruz.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından odalarımızı boşaltarak bizi bekleyen aracımızla, Ortaçağ ve Rönesans dönemi boyunca denizlerdeki en önemli kuvvet olduğu gibi, 13. yüzyıldan 17. yüzyılın sonlarına kadar sanatın ve ticaretin merkezi olan Venedik Cumhuriyeti’nin başkenti, VENEDİK gezimize başlıyoruz. Grand Kanal’a bağlanan kırk beş adet kanal çevresinde kurulu kentte yapacağımız yürüyüş turumuzda, İtalyan Krallığının kurucusu Vittorio Emanuele II Anıtı’nı, Hapishaneye giden mahkumların Venedik manzarasını son bir kez görerek iç geçirdikleri rivayetinden adını alan, Ahlar Köprüsü’nü (Ponte Dei Sospiri), Venedik Cumhuriyeti’nin siyasi merkezi olan Dükler Sarayı’nı (Palazzo Ducale), İtalya’nın en büyüklerinden biri olan Aziz Marko Milli Kütüphanesi’ni (Biblioteca nazionale Marciana) görerek, Venedik’in simgesi San Marko Meydanı’na ulaşıyoruz. Bizans mimarisi sanatının en iyi bilinen örneklerinden ve içerdiği zengin Bizans mozaikleri nedeniyle “Altın Kilise” olarak bilinen San Marko Bazilikası’nı da gördükten sonra, turumuzu tamamlıyoruz. Arzu eden misafirlerimizle, ekstra olarak düzenlenecek Gondol Gezisinin ardından merkezde serbest zaman veriyoruz. Serbest zamanın ardından, Venedik’te olmazsa olmaz diye nitelendireceğimiz “Murano-Burano Adalar” gezisini gerçekleştirmek üzere bizi bekleyen vaporettomuzda yerlerimizi alıyoruz. (tekne geçişleri fiyata dahil) 10. yüzyıldan beri var olan cam ustalığı ile ünlenmiş Murano Adası ve “minyatür bir Venedik” izlenimi veren renkli evleri ile dantel el işçiliğinin dünyaca ünlü olduğu ve  Burano Adası gezilerimizi gerçekleştiriyoruz. Fotoğraflarımızla bu güzellikleri hatıralarımıza ekledikten sonra, İtalya’nın Ortaçağ şehirlerinden olan BOLOGNA’ya doğru yola koyuluyoruz. Yaklaşık 2 saatlik yolculuğumuzun ardından, şehre varıyor ve gezimize başlıyoruz. Bu eski şehrin merkezi Piazza Maggiore Meydanı, 200 kuleden depremler sonrası kalan Asinelli ve Garisende Kuleleri, şehrin sembolü haline gelmiş olan Neptün Çeşmesi, San Petronio Bazilikası, Santo Stefano Bazilikası, kentin Belediye binası olma özelliği taşıyan Palazzo del Podesta Sarayı görebileceğimiz yerler arasındadır. Rehberimizin burada ki anlatımlarının ardından alış-veriş ve akşam yemeği için serbest zaman veriyoruz. Sonrasında Bologna’daki otelimize yerleşiyoruz.

Sabah kahvaltımızın ardından, Toskana bölgesinin başkenti olan FLORANSA’ya doğru yola koyuluyoruz. Burada tam anlamıyla görsel bir şölen şeklinde geçecek Floransa yürüyüş turumuza başlıyoruz. 1296-1436 yıllarında inşa edilen, Rönesans'ın ilk önemli mimarlık ürünlerinden sayılan kubbesiyle ünlü Floransa Katedrali’ni (Cattedrale di Santa Maria del Fiore) görüyoruz. Avrupa’nın en büyüklerinden; İTALYA’nın de en büyüğü olan Milli Kütüphane ve Fransisken mezhebinin en önemli kilisesi, Michelangelo, Galileo, Dante, Machiavelli, Foscolo, Gentile, Rossini ve Marconi gibi en ünlü İtalyanların mezar yeri olması nedeniyle “İtalyan Şöhretleri Tapınağı” olarak da bilinen Santa Croce Bazilikasını rehberin anlatımlarıyla fotoğraflayarak turumuza devam ediyoruz. Buradan, adını önünde bulunduğu Eski Saraydan (Palazzo Vecchio) alan ve çevresini süsleyen birçok heykel nedeniyle adeta bir açık hava müzesi gibi görünen Senyörler Meydanına (Piazza Signoria) ulaşıyoruz. Aralarında, Benvenuto Cellini tarafından yapılan bronz Perseus Heykelinin de bulunduğu nefes kesici güzellikteki heykelleri görerek, Eski Köprü’ye (Ponte Vecchio), sokak sanatçıları ve ünlü kafeleriyle bilinen Cumhuriyet Meydanı’na (Piazza Della Repubblica) doğru ilerliyoruz. Gezinti ve alışveriş için vereceğimiz serbest zamanın bitiminde, Roma’daki otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Roma’da otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, tam günlük ROMA programımız için otelimizden ayrılıyoruz. İlk olarak dünyanın en eski kentlerinden ROMA’nın sembol yapılarından olan Kolezyum’u görmeye gidiyoruz. Kolezyum; tarihte gladyatör dövüşlerinin yanı sıra, pek çok halk gösterileri, taklit deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar, meşhur savaşların yeniden canlandırılması ve klasik mitolojiye dayanan dramalara da sahne olmuştur. Antik dönemin en ünlü bu Arenası’nı, Roma Sarayı’nı takip ederek, rotamız üzerinde yer alan, Palazzo Di Venezia’ya varıyoruz. Kısa bir fotoğraf molasından sonra, kentin diğer sembol yapılarından Panteon’a gidiyoruz. Antik Roma'nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilen, 7. yüzyıldan sonra kilise olarak kullanılan ve modern İtalya’nın ilk kralı II. Vittorio Emanuele başta olmak üzere İtalyan tarihinin önemli şahsiyetlerinin mezarlarını barındıran Panteon’u ziyaretimizin devamında, antik Domitian Hipodromunun kalıntılarının da bulunduğu ve merkezindeki Dört Nehir Çeşmesi (Fontanadei Quattro Fiumi) ile ünlü Navona Meydanını görerek dünyanın en ünlü çeşmelerinden Aşk Çeşmesi olarak da bilinen, Trevi Çeşmesi’ne geçiyoruz. Burada vereceğimiz öğle yemeği molamızın sonrasında tekrar buluşarak, 17. yüzyıldan beri varlığını sürdüren, adını İspanya Büyükelçiliği’nden alan İspanyol Merdivenlerine doğru yürüyor, Antik Roma’nın en tarihi meydanlarından olan Popolo Meydanı’na geçerek, ünlü markaları bulabileceğiniz mağazaların ve keyifli vakit geçirebileceğiniz kafelerinin bulunduğu bölgede serbest zaman veriyoruz. Roma’da geçireceğimiz keyifli zamanın ardından, aracımızla buluşuyor ve VATİKAN’a hareket ediyoruz. Seeland’dan sonra dünyanın en küçük ikinci devleti olarak bilinen, Katolik mezhebinin ruhani merkezinde, rehberimizin anlatımlarını dinliyor ve arzu eden konuklarımız ile Aziz Petrus Bazilikasını ziyaret ediyoruz. VATİKAN gezisi sonrası otelimize geri dönüyoruz. Konaklama Roma’da  otelimizde.

Not: Özellikle Vatikan’ın tüm bölümlerini ziyaret edecek misafirlerimizin öncelikli olarak İnternetten biletlerini almaları ve bu gün için gerçekleşecek turdan en geç 1 gün öncesinde bunu Rehberimize belirtmeleri gerekmektedir.

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Katolik Kilisesi’nin lideri Papa’nın yazlık sarayının bulunduğu CASTEL GANDOLFO kasabasına doğru yola koyuluyoruz. Yolumuz üzerinde bulunan ve alış-veriş yapmayı seven misafirlerimizin çok ilgisini çekebilecek ünlü markaların mağazalarının ve kafelerinin de bulunduğu OUTLET’e gidiyoruz. Burada alış-veriş için vereceğimiz serbest zamanın ardından, köklü bir tarihe sahip olan CASTEL GANDOLFO, 2.Dünya Savaşı esnasında Papa XII. Pius tarafından Roma’daki şiddet ortamından kaçan mültecilere sığınak olarak sunulmuştur. Yazlık Sarayın önünden yürüyerek anlatımlarına başlayacağımız turumuzda, sönmüş volkanik bir kraterin üzerinde kurulu bu kasabanın, ALBANO GÖLÜ çevresindeki doğal güzellikleri gözlemleyerek devam ediyoruz. Yerleşim yerlerinin Albano Gölü çevresinde ve Castelli Romani parkı bölgesi içerisinde bulunuyor olması, çehresine ayrı bir doğal güzellik eklemiştir. Yürüyüş sonrası bir kahve molası veriyor, ardından bizi bekleyen aracımıza yerleşiyor ve dağ çilekli Turtaları ve muhteşem manzarasıyla bizleri büyüleyecek olan NEMİ KASABASI’na hareket ediyoruz. Büyüleyici çevresinin birbirinden güzel fotoğraflarını aldıktan sonra, rehberimizin anlatımları eşliğinde göl kıyısında bulunan kafeteryalarda serbest zaman veriyoruz. Turumuzun devamında, Roma merkeze uğramadan, çevre yolunu takiben, Umbria bölgesine gidiyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik bir otobüs yolculuğunun ardından, adeta İTALYA’nın Ortaçağ tarihine geri dönüyor ve ORVİETO kasabasına panoramik görüntüler eşliğinde otobüsümüzle çıkıyoruz. Kasabanın en ünlü meydanı olan Duomo (Meydan) Katedraline ulaşıyoruz. Küçük dükkanlarıyla çevreli sokaklarında vereceğimiz molamızın ardından, yine geldiğimiz şekilde geri dönerek, Fabro üzerinden yola koyuluyoruz. Akşam yemeği için alacağımız serbest zamanın ardından, bozulmamış doğal yapısıyla dikkatleri çeken ve Termal bölge özelliğini koruyan Chianciano Terme’deki otelimize yerleşiyoruz.

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında, Orta İtalya’nın Toskana bölgesinde bulunan, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan, SİENA’ya geçiyoruz. Ortaçağ görüntüsüne sahip Siena, Piaza del Campo Meydanı ve bu meydan etrafında geleneksel olarak her yıl gerçekleştirilen at yarışlarıyla (Palio) ünlüdür. Burada, 1348 yılından günümüze ulaşan ve İtalya’nın en etkileyici kiliselerinden olan Siena Katedrali (Duomodi Siena)görerek yürüyüş turumuza başlıyoruz. Ortaçağ’dan günümüze ulaşan Belediye Sarayı, 102 metre yüksekliği ile İTALYA’nın ikinci büyüğü olan Mangia Kulesi’nin çevrelediği ve Avrupa’da ki Ortaçağ Meydanları arasında en büyüklerinden olan Campo Meydanı’nda (Piazza del Campo) turumuzu tamamlayarak serbest zaman veriyoruz. Sonrasında etrafı surlarla çevrili, çok iyi korunmuş bir Ortaçağ kasabası ve Güzel Kuleler Kasabası olarak tanınan SAN GİMİGNANO’ya gidiyoruz. 76 Kulesiyle tarih boyunca defalarca istilalara uğrayan, yanı sıra doğal afetler gören bu kasabada bazıları müze olarak kullanılan 14 tane kulesi vardır. Üzüm bağları ile meşhur San Gimignano, beyaz şarap ve dondurmalarıyla da ün salmıştır. Rehberimizin ilgili anlatımlarından sonra, Ortaçağ’dan kalma binaları arasında karşılıklı kurulu mağazaları önünden devam ederek yürüyüş turumuzu tamamlayıp, serbest zaman veriyoruz. Yeniden buluşmamızın ardından, araçlarımızdaki yerlerimizi alarak, eğikliği ile dünyaca ünlü Pisa Kulesi’nin bulunduğu PİSA şehrine gidiyoruz. Edindiği şöhret ile şehri ve ait olduğu kiliseyi bile gölgede bırakan kulenin yanı sıra, Pisa Katedrali (Cattedrale di Pisa), Anıt Mezarlık(Campo Santo),San Giovanni Vaftizhanesi ve Mucizeler Meydanı’nda (Piazza dei Miracoli) rehberimizin ilgili anlatımları ile serbest zaman veriyoruz. Güzel bir günün ardından konaklamamızı gerçekleştireceğimiz, PİSA’daki otelimize gidiyoruz.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, termal tatil kasabası olarak ün salmış Montecatini üzerinden, İtalyan Rivierası boyunca kuzeye ilerliyoruz. Ligurya kıyılarının en karakteristik sahil kasabalarından RAPALLO’ya giriyor ve bölgeyi tanıyacağımız ilgili anlatımların ardından SANTA MARGHERİTA’ya ulaşıyoruz. Keyifli ve kısa bir tekne yolculuğu yaparak (hava şartlarından dolayı teknelerin iptal olması durumunda shuttle (toplu taşıma) araçları ile yolculuk yapılacaktır), rengârenk evlerin çevrelediği küçük limanı ile İTALYA’nın ve Avrupa'nın en resimsel yerleşkelerinden biri olan, 60’lı yılların o harika şarkısına ilham ve adını veren PORTOFİNO’ya geçiyoruz. Rehberimizin bilgilendirmeleriyle gerçekleştireceğimiz yürüyüş ve tanıtım turumuzun ardından serbest zaman veriyoruz. Sonrasında tekne ile (hava şartlarından dolayı teknelerin iptal olması durumunda shuttle (toplu taşıma) araçları ile yolculuk yapılacaktır.) Santa Margherita’ya geri dönüyor, Ceneviz (Genova) üzerinden, Alpler ile İtalya’nın omurgası olarak bilinen Apenin Dağları arasından, keyifli bir yolculukla, İtalya’nın Roma’dan sonra ikinci büyük şehri olan MİLANO’ya ulaşıyoruz. Ülkenin otomotiv, moda ve aynı zamanda sanat ve lirik opera merkezi olarak da bilinen şehirde yapacağımız yürüyüş turumuza, 15. Yüzyılda Milano Dükü Francesco Sforza tarafından inşa ettirilen Sforza Kalesi’ni görerek başlıyoruz. İtalyan Operasının en ünlü bestecilerinden Verdi’nin son operasını sahnelediği ve dünyanın en büyük ve tanınan opera binalarından La Scala Tiyatrosu’nu, Milano’da 17 yıl geçiren Leonardo Da Vinci Anıtı,Müzesi’ni görüyor ve dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden olan, ünlü moda mağazalarına ev sahipliği yapan Vittorio Emanuele II Galerisi’ni ziyaret ediyoruz. Yürüyüş turumuzu, kentin en merkezi meydanı Piazza Del Duomo’da, Avrupa’nın dördüncü büyük katedrali olan Milano Katedralini (Duomodi Milano) görerek tamamlıyoruz. Akşam yemeği ve alışveriş için serbest zaman veriyor ve ardından otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Milano’daki otelimizde.

Otelimizde alacağımız erken kahvaltı sonrasında, bizi bekleyen aracımıza yerleşerek, ülkenin doğal güzellikleri ile en çok ilgi çeken yörelerinden biri olan COMO GÖLÜ’ne hareket ediyoruz. Kıyılarını İtalyan ve Dünya ünlülerinin villalarının süslediği, ülkenin bu üçüncü büyük gölünde, serbest zaman veriyoruz. Keyifle geçireceğimiz bu güzel ortamdan sonra, Hava Limanı’na doğru yola koyuluyoruz. Gerekli Pasaport kontrolleri, bagaj ve check-in işlemlerimizin ardından SunExpress Havayolları’na ait uçağıyla saat 14:40’da İZMİR’e geri dönmek üzere uçağa geçiyoruz. Yerel saat ile 18:25’te İzmir Adnan Menderes Hava Limanı’na varışımızın ardından, bir başka Academic Tour organizasyonunda buluşmak üzere vedalaşıyoruz.